Anasayfa   Başkonsolosluk Hakkında   Çin-Türk İlişkileri   Konsolosluk Hizmetleri   Ekonomik-Ticari İlişkiler   Çin Hakkında   Başkonsolosluğun Sorumlu Bölgeleriyle İlgili   İstanbul'a Gelmek İçin Bilmek Gerekenler 
   Ana Sayfa > Haberler
 
Başkonsolos Wei Xiaodong: Çin Modernizasyonu Çin-Türkiye İş Birliğine Daha Fazla Fırsat Sağlayacak
2023-08-11 20:34

Çin ve Türk halkı, güçlü bir ülke inşa etme hedefini paylaşıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin aziz kurucusu Sayın Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü var: “Memleket behemehal asri, medeni, müteceddit olacaktır. Bizim için bu hayat dâvasıdır.” Şu anda Cumhuriyetin ikinci yüzüncü yılını doldurmak üzere olan Türk milleti, Türkiye’nin modernleşme yolunda bir dizi önemli başarılar kaydetti ve yeni vizyon anlayışı için çaba sarf etmektedir.

Modernizasyonu gerçekleştirmek yakın çağdan itibaren Çin halkının peşinde düştüğü ortak bir hedeftir. Ekim 2022’de düzenlenen Çin Komünist Partisi 20. Ulusal Kongresi’nde, Çin’in gelecek kalkınma planları yapılarak, Çin modernizasyonu ile Çin ulusunun büyük canlanışını kapsamlı bir şekilde ilerletme hedefi net bir şekilde beyan edilmişti.

Çin modernizasyonu, Çin’in yüzyıllık gelişim sürecinde bulunan gerekli bir seçenektir. ÇKP’nin liderliğinde Çin, bağımsız ve egemen bir modernleşme yolculuğuna adım atarak, son derece yoksul bir ülkeden dünyanın en büyük ikinci ekonomisine, en büyük emtia ticaret ülkesine ve en yüksek döviz rezervli ülkesine dönüşmüş, kendi deneyimleriyle Çin modernizasyonunun doğru yollarını araştırıp bulmuştur. Bu başarı, modernizasyonun belli bir kalıbı olmadığını ve tek seçenekten oluşmayacağını tamamen ispatlamıştır. Kendi millî şartlarına uygun olduğu ve halkının kalkınmasına elverişli olduğu müddetçe her ülke modernizasyon hayalini gerçekleştirebilir. Çin modernizasyonu, tüm ülkelere ait modernizasyonların ortak özelliklerini taşımaktadır, bunun yanı sıra kendine özgü özellikleri ile küresel ekonominin iyileşmesi için daha fazla pozitif enerji sağlayacak ayrıca dünya barışı ve istikrarına daha fazla kesinlik katacaktır.

Çin modernizasyonu, yoğun nüfusa ait bir modernizasyondur. Bugünkü Çin, 140’tan fazla ülke ve bölgenin ana ticaret ortağı olarak, her gün dünyaya 320 milyon dolarlık yatırım sağlamakta ve ayda 3 binden fazla yabancı sermayeli işletmenin yerleşimine ev sahipliği yapmaktadır. Geçtiğimiz 10 yılda, Çin’in dünya ekonomisinin büyümesine yaptığı katkı, G7’nin toplamından daha fazladır. Çin’deki 1,4 milyar nüfusun tamamıyla modernizasyona dahil olması, mevcut gelişmiş ülkelere ait nüfusun tamamından daha büyük olup, küresel ekonominin iyileşmesine daha güçlü bir ivme kazandıracaktır.

Çin modernizasyonu, bütün insanlığın ortak refahı paylaştığı bir modernizasyondur. Çin’in ilan ettiği Kuşak Yol İnisiyatifi ve Küresel Kalkınma İnisiyatifi, ülkelerin ortak kalkınma ve refahı gerçekleştirdikleri açık platform haline gelmiştir. Kuşak Yol çerçevesinde 3 binden fazla iş birliği projesi hayata geçerek, 1 trilyon dolarlık yatırım ve güzergahtaki ülkelere 420 binden fazla istihdam sağlamıştır. Küresel Kalkınma İnisiyatifi de 100’den fazla ülke ve uluslararası kuruluştan destek görmüş, 70’e yakın ülke Küresel Kalkınma İnisiyatifi Dostlar Grubu’na katılmış ve Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nin hızla gerçekleştirilmesine önemli güç katmıştır.

Çin modernizasyonu, maddi manevi medeniyetlerin birleştiği bir modernizasyondur. “Tahıl ambarı doluyken nezaket bilinir, giysi ve yemek halledildikten sonra terbiye bilinir” düşüncesini savunan Çin medeniyeti, öteden beri insanlığın manevi değerlerini maddi isteklerinden daha önemli bir yere koyup, bunu toplumsal ideallerin içine dahil etmiştir. Modernizasyon, hiçbir şekilde eski uygarlıkların çöküşü değil, geleneksel kültürün yeniden doğuşudur. Çin’in ilan ettiği Küresel Medeniyet İnisiyatifi, medeniyetlerin geliştirilmesini ve yeniliklerini teşvik etmekte, çeşitliliğine saygı göstermeyi savunmakta ve eşitlik, birbirinden öğrenme, diyalog kurma ve hoşgörü ilkelerinde ısrar etmektedir. Çin modernizasyonu, köklü Çin medeniyetinin yeniden canlanışına olanak sağlayarak, dünya barışı ve refahı için, insanlığın kalkınması ve ilerleyişi için daha fazla Çin bilgeliği sunmaktadır.

Çin modernizasyonu, insan ve doğanın uyum içinde bir arada bulunduğu modernizasyondur. Ekolojik çevreyi koruma ve iklim değişikliğiyle mücadele sorumluluğunu bilinçli olarak omuzlarına alan Çin, dünyada çok sayıda ilklere imza attı: Bugün Çin, dünyanın 4’te biri oranında yapay ormanlık alana, dünyanın 3’te biri oranında rüzgar ve güneş enerji santrali kurulu kapasiteye ve dünya üzerindeki elektrikli otomobil sayısının yarısına sahiptir. Çin, karbon zirvesi ve karbon nötralizasyonunu elde etmek için dünyaya ciddi bir taahhütte bulundu. Zirveden nötralizasyona ulaşmak yalnızca 30 yıl alacak ve bu, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'ya kıyasla on ila kırk yıldan daha az sürede gerçekleşecek.

Çin modernizasyonu, barışçıl kalkınma yolunu izleyen bir modernizasyondur. Çin, dünyada “barışçıl kalkınma yolunda ısrarla ilerlemek” ilkesini anayasasına yazan tek ülkedir, bunun yanı sıra barış koruma güçlerini en çok sevk eden BMGK daimi üyesi ve beş nükleer güce sahip ülkeden önceden nükleer silah kullanmayacağına dair taahhüt veren tek ülkedir. Çin’in ilan ettiği Küresel Güvenlik İnisiyatifi, ortak ve kapsamlı bir güvenlik anlayışına doğru yolu göstermektedir. Çin’in arabuluculuğu ile Suudi Arabistan ve İran diplomatik ilişkiyi yeniden kurdu. Ukrayna krizi hakkında, Çin daima adaleti savunup barış ve diyalogu teşvik etti, krizi hafifletmek ve gerilimi düşürmek için çaba harcadı. Çin’in modernizasyon rotasının, barış ve adalet gücünün kuvvetlenmesi olduğu gerçeklerle ispatlanmıştır.

Türkiye, Kuşak Yol İnisiyatifi’ne en erken dönemde destek veren ülkelerden birisi oldu. Taraflarımız arasında politika, ulaşım, ticaret, sermaye ve halklar arasındaki etkileşim gitgide çoğalmaktadır. Ülkelerimiz arasında çeşitli alanlarda ve kademelerde diyalog ve istişare mekanizmaları olup, Hükümetler Arası İş Birliği Komitesi, Kuşak Yol ve Orta Koridor Uyumlaştırma Çalışma Grubu gibi mekanizmalar bulunmaktadır. Çin, Türkiye’nin üçüncü en büyük ticaret ortağıdır. 2022 yılında ikili ticaret hacmi 38,55 milyar dolara ulaşarak %12,8 oranında artmıştır.

Ankara-İstanbul yüksek hızlı demir yolu, Kumport limanı, Tuz Gölü yeraltı doğalgaz deposu, Hunutlu termik santrali gibi ülkelerimizin kritik bir dizi iş birliği projeleri hizmete girdi, Huawei, Xiaomi ve HT Solar gibi Çinli yüksek teknoloji şirketlerinin Türkiye yatırımları ile ICBC ve Bank of China gibi Çinli finans kuruluşları ikili iş birliklerinde aktif bir şekilde yer aldı. Türkiye’de yaşanan deprem felaketinden hemen sonra Çin’den uzatılan yardım eli de dostluğumuzun derinliğini göstermektedir. Konfüçyüs Enstitüleri ve Yunus Emre Enstitüsü, halklarımızın karşılıklı anlayışını güçlendirmek için köprü görevi oluşturmaya devam ediyor.

Tam da Devlet Başkanımız Xi Jinping’in vurguladığı gibi, Çin ve Türkiye gelişmekte olan büyük devletler ve yükselen ekonomiler olarak, geniş ortak çıkarlara sahiptir. Her iki taraf, kendi hedeflerini gerçekleştirme yolunda karşılıklı güveni artırabilir, iş birliğini derinleştirebilir ve kendi kalkınma yolunda iki ülke halkına yararlar getirecek dengeli bir modernizasyonu gerçekleştirebilir.

Geleceğe baktığımızda, Çin modernizasyonu Çin-Türkiye iş birliğine ve ortak kalkınmamıza geniş fırsatlar sunmaktadır. Türk tarafıyla beraber, Kuşak Yol platformunda, ortak istişare, ortak inşa ve ortak paylaşım ilkesine dayalı olarak, karşılıklı siyasi güvenini pekiştirmeye, iş birliği alanlarını genişletmeye, karşılıklı yarar ve çifte kazanç derinleştirmeye ve Çin-Türkiye Stratejik İş Birliği İlişkisini bir üst seviyeye taşımaya hazırız. Ülkelerimizin kalkınma yolunda yeni başarıların kaydedilmesine, kalıcı barış, kapsamlı güven, ortak refah, açık ve hoşgörülü, temiz ve güzel bir dünyanın inşa edilmesine ve insanoğlunun kader birliğine katkıda bulunmayı arzu ediyoruz.


Arkadaşlara tavsiyeler
       Yazdir