Anasayfa   Başkonsolosluk Hakkında   Çin-Türk İlişkileri   Konsolosluk Hizmetleri   Ekonomik-Ticari İlişkiler   Çin Hakkında   Başkonsolosluğun Sorumlu Bölgeleriyle İlgili   İstanbul'a Gelmek İçin Bilmek Gerekenler 
   Ana Sayfa > Haberler
 
Çin ekonomisindeki toparlanma dünyaya güven ve umut getiriyor
2020-07-30 15:53

Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, DÜNYA'ya yazdı. Wei, "Bugünkü dünyada, tüm ülkelerin çıkarları son derece entegredir, insanoğlu ortak bir kader topluluğunda yer alıyor ve “kazan-kazan” işbirliği eğiliminde" dedi.

Nisan’da “Çin Ekonomisinin Özgüveni” başlıklı bir makale yazmıştım. 16 Temmuz’da Çin Ulusal İstatistik Bürosu ikinci çeyrekte Çin’in GSYİH yüzde 3,2 büyüdüğünü açıkladığında, o makaledeki görüşlerimin doğru olduğu kanıtlanmış oldu.

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin’in büyümeye geri dönmesi akabinde uluslararası sıcak tartışmalara yol açtı ve birçok uluslararası tanınmış uzman ve akademisyen tarafından “tünelin sonundaki ışık” olarak yorumlandı.

Yılın ilk yarısında, Çin ekonomisi önce daraldı fakat devamında büyüme yaşandı ve halen istikrarlı bir şekilde toparlanarak Çin ekonomisinin dayanıklılığını ve canlılığını daha da ortaya koydu. Başlıca dikkat çeken verilerden bahsedecek olursak:

I. Ana ekonomik göstergeler yükseldi. İkinci çeyrekte, büyük ölçekli işletmelerdeki katma değerinin ilk çeyrekteki %8,4’lük bir düşüşünden sonra %4.4’lük bir artışa, hizmet sektörünün katma değerin ise ilk çeyrekteki %5,2’lik bir düşüsü sonrasında %1,9’luk bir artışa ulaştığı görülüyor. Tüketici mallarının toplam perakende satışlarındaki gerileme ilk çeyreğe göre 15,1 puan azalırken, sabit kıymet yatırımları yıllık bazda %4,8 oranında artarak ilk çeyreğe göre 20,9 puan arttı.

II. Yeni sektörler ekonomik kalkınmayı güçlendirdi. Yılın ilk yarısında, yüksek teknoloji imalat sektörünün katma değerinde yıllık bazda %4,5 oranında artış görüldü ve geçen yılın aynı dönemine göre 0,9 puanlık bir artışla büyük ölçekli işletmelerdeki katma değerin %14,7’sini oluşturuyor.

III. Dış ticaret ve yabancı yatırım istikrar kazandı. İkinci çeyrekte, Çin’in emtia ithalat ve ihracatının toplam tutarı yıllık bazda %0,2 bir düşüşle 1,09 trilyon dolara ulaşmış ve bu oran ilk çeyreğe göre %6,3 daraldı; fiilen yabancı sermayenin kullanımı ilk çeyrekteki %10,8’lik bir düşüşü sonrasında, % 8,4’lük oranda arttı.

IV. İstihdam istikrarlı ilerledi. Ulusal işsizlik oranı iki ay boyunca gerileyerek Haziran ayında %5,7 oranında azaldı. Yılın ilk yarısında, ülke çapında 5,64 milyon kişi istihdam edilmiş ve yıllık hedefin %62,7’sini tamamlamıştır.

V. Fiyat artışları yavaşladı. İkinci çeyrekte, TÜFE ilk çeyreğe göre 2.2 puan azalarak geçen yılın aynı dönemine göre %2,7 oranında arttı.

VI. Yoksulluğun azaltılmasındaki sonuçlar ise göze çarpıyor. Yılın ilk yarısında, Çin’de yoksulluk yaşayan kırsal nüfusun kişi başına harcanabilir geliri, yıllık bazda %5.5 ile %7.6 arasında yükseldi; kişi başına düşen emekli maaşı %9,3 ve sosyal yardım geliri %13.2 oranında arttı.

1.4 milyar nüfusu ile gelişmekte olan bir ülke için, böyle başarıların elde edilmesi kolay değil ve Çin Hükümeti ile halkının ortak çabaları birbirinden ayrılamaz. Yılın ilk yarısında, Çin’in makro kontrolü güçlü bir şekilde uygulandı. Vergi ve ücret indirimleri 35.7 milyon dolara, yeni mali açık ve anti-salgın özel Hazine tahvili 28.6 milyon dolara ulaştı. Destek politikaları sürekli uygulanarak, finans sistemi yıl boyunca çeşitli işletmelere 21.4 milyon dolar miktar ile makul kar transferleri sağladı. Etkin yatırım büyümeye devam etti. Yeni altyapı inşası, yeni kentleşme inşası ve ulaşım, su kaynakları ve diğer büyük projeleri teşvik etmek için merkezi bütçede yatırımın %90’ından fazlası tahsis edildi ve yerel yönetim özel tahvilleri çıkarıldı. İşletmelere verilen destekler ve istihdam yardımları güçlendirildi ve temel yaşam kaynaklarının korunmasına odaklanıldı. Piyasa reformlarını derinleştiren piyasa oyuncularına verilen hizmetler güçlendirildi ve piyasa canlılığını hareketlendi. Ayrıca dış ticaret ve yabancı yatırım korundu, dış ticaret işletmelerine sağlanılan hizmetler iyileştirildi. Dış ticaretin yeni büyüme güçlerini yetiştirmek amacıyla işletmelerin dönüşümü ve geliştirilmesi teşvik edildi. Yukarıda bahsedilen bir dizi politika ve önlemler, salgının etkisinden kaçınmak ve ekonomik kalkınmada istikrarlı olmak için güçlü bir destek sağlamış oldu.

Sektörlere yapılan yatırımlar ekonomik canlılık yaratacak

Yılın ilk yarısında, özellikle ikinci çeyrekte çeşitli ekonomik göstergelere göre, Çin ekonomisinin yılın ikinci yarısında toparlanmaya devam edeceğine inanıyorum. İlk olarak, Çin kapsamlı bir endüstriyel sisteme, giderek tamamlanmış bir altyapıya ve büyük bir pazar potansiyeline sahiptir. Bu, yılın ikinci yarısında sürdürülebilir ekonomik toparlanma için sağlam bir temel oluşturuyor. İkinci olarak, uzaktan çalışma, online eğitim, akıllı inşaat ve insansız teslimat gibi yeni modellerin, bulut bilişim, büyük veri, yapay zeka gibi yeni teknolojilerin ve dijital ekonomi, akıllı üretim, yaşam ve sağlık gibi yeni endüstrilerin hızlı gelişimi, ekonomik toparlanma için güçlü destek sağlamaya devam edecektir. Son olarak, salgının etkisi altında ortaya çıkan eksiklikleri ve zayıflıkları telafi etmek için halk sağlığı, acil malzeme rezervleri, ulaşım ve enerji vb. sektörlere yapılan yatırımların artırılması da ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliğini ve canlılığını güçlendirecektir.

Ne kadar şiddetli bir darbe yaşarsanız, kalkınmadaki derin avantajları ve dayanıklılığı o kadar net görebilirsiniz. Çin’in ikinci çeyrekte beklentilerin üzerinde pozitif büyüme oranına ulaşması sözlerin ötesindedir ve Çin’in ekonomik istikrarı ile uzun vadeli kalkınmasındaki temel eğiliminin değiştirilmediğini ve değiştirilemeyeceğini göstermek için yeterlidir.

Bugünkü dünyada, tüm ülkelerinin çıkarları son derece entegredir, insanoğlu ortak bir kader topluluğunda yer alıyor ve “kazan-kazan” işbirliği eğilimindedir. Uluslararası sanayi zincirinin önemli bir parçası olarak Çin’in, salgın süresince büyüme açıklayan ilk büyük ekonomi olması dünyaya güven ve umut veren bir “güçlendirici ilaç” gibi oldu.

Türkiye normalleşme sürecinde maliye ve parasal politikaları uygulamasıyla ekonomik veriler de önemli ölçüde iyileşmeler görüldü. Çin, Türkiye ile dostane ve karşılıklı yarar sağlayan işbirliğini güçlendirmeye her zaman hazır ve dünya ekonomisinin toparlanmasını ve ortak kalkınmasını desteklemek için Türkiye ve uluslararası toplumla ‘Kuşak Yol’un yüksek kalitede ortak yapımını teşvik etmek için çalışmaya devam etmektedir.

Arkadaşlara tavsiyeler
       Yazdir